Hipokrat Yemini Beyaz Kod’a Mı Döndü?

15 aydır Fatsa Devlet Hastanesini yoğun bir şekilde eleştiri yağmuruna tutan Cihan Erarslan ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
fatsagazetesi.net
Neden 15 aydır Fatsa Devlet Hastanesini ve Başhekimi eleştirerek bu konuyu “uzatıyorsunuz?” İlgili mercilerle konuşmayı denemediniz mi? “BİR YILDIR HİÇKİMSEYE SESİMİ DUYURAMADIM” Fatsa Devlet Hastanesi Acil Servisinde yaşadığımız talihsiz hasta deneyimlerimizle ilgili 15 aydır verdiğim hak arama mücadelemde hiçbir resmi ve siyasi merciden sonuç alamadım. Tüm yetkililer gözlerini, ağızlarını ve kulaklarını kapatmış durumdalar. Her sorunun zamanla unutulup örtülmesi yolunu tercih etmekteler. Bu süreçte bu kadar incitici neyaşadınız ki 15 aydır konuyu ısrarla gündemde tutuyorsunuz? “AŞAĞILAYICI VE TEHDİTKÂR İFADELERE MARUZ KALDIM” 2020 Haziran ayından itibaren rahatsızlıkları artan annemi götürdüğüm Fatsa Devlet Hastanesi Acil Servis biriminden, birer ay aralıklarla, tam dört defa hizmet alamadan gece yarısı ayrılıp özel hastaneye gitmek zorunda kaldım. Tüm bu süreçlerde önce oradaki sağlık personellerine durumu izah etmeye çalıştım. Sonuç alamayınca hastane yönetimi ile iletişime geçtim. Onca saygısız, umursamaz ve küstah tavırla karşılaşmama rağmen, hem insan olarak hem de sağlıkta kalite yönetimi uzmanı olarak duruşumu ve tavrımı bozmadım. Hatta özel bilgilerimizin, hastane personelince 3. şahıslarla paylaşılması (KVKK ihlali) durumunu dahi yaşadık. Bu sebeple 3. şahıslardan annemle yani bir hasta ile alakalı aşağılayıcı ve tehditkâr ifadelere dahi maruz kaldık. Biraz somutlamak gerekirse neler yaşandı mesela… “BAŞHEKİM’İN YÖNLENDİRMESİ İLE BİR HEKİMİ CİMER’E ŞİKÂYET ETTİM!” Yukarıda anlattıklarım gibi daha birçok yıpratıcı olay karşısında herhangi bir sağlık personeline saygısızlığım olmadığı gibi haklarımı tüm meşru yolları kullanarak aramaya çalıştım. Hatta ilk süreçlerde bu konuda hastane yönetimi ile de paslaştım. Yaşadığım bir problemde Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimliğine şikâyette bulundum. Ancak başhekimin, “ilgili doktorlarla başedemediği” beyanıyla İl Sağlık Müdürlüğüne ve CİMER’eşikâyette bulundum. “BAŞHEKİM SORUNLARIN ÜZERİNİ ÖRTÜP SİYASİ KULİSLERDE ÇÖZÜM ARAMIŞTIR” Süreç içinde hizmet alamamak noktasında yaşadığım sorunlar devam edince,hastane yönetimini eleştirmeden, sadece yaşadığım sorunla alakalı sosyal medya paylaşımım üzerine başhekim Alper Delier, AK Parti İlçe Başkanına yanıltıcı beyanlarda bulunarak hastane adına kendini savunma ihtiyacı duymuştur. Böyle olunca damevcut sorunlara çözüm noktasında değil tersine bu sorunlara zemin hazırlayan, olaylara profesyonel yaklaşmayan, sorunu küçümseyen ya da sorunun varlığını bile kabul etmeyen, sorunların üstünü örten ama bir eleştiri olunca da yalan yanlış beyanlarla siyasi kulis yapan bir noktaya savrulmuştur. Bu bariz bir yönetici zafiyetidir. Sağlık İl Müdürlüğü de bir noktaya kadar hiçbir şikâyetime muhakkik atamamış, yasal saklama süresi içinde kamera kayıtlarını güvence altına almamış ve incelememiştir. “SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM AMA YASAL İŞLEM BAŞLATILMADI” KVKK ihlalinden dolayı (özel bilgilerin 3. şahıslarla paylaşılması) Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. Ama ilginçtir ki bir yıldır herhangi bir soruşturma veya dava açılmadı. Ancak sosyal medyadan yaptığım eleştiriler için başhekimin başvurusu üzerine hemen tarafıma hakaret davası açıldı.O davayı da kazandım çok şükür. Ama hâlâ benim suç duyurum hakkında yasal işlem yapılmadı. “TUZ KOKMUŞ…” Bu konuda (KVKK ihlali) daha sonraları sözümona bir soruşturma açıldı ama soruşturmayı yürütmekle görevli muhakkik bana “Boşuna uğraşıyorsunuz bir yere varamazsınız. Düğme baştan yanlış iliklenmiş.” şeklinde küstahça bir tavır sergiledi. Ben de kendisini ciddiyete davet ederek ifademi verip ayrıldım. Hâl böyle olunca; “Kimi kime şikâyet edeceksiniz” demekten kendini alamıyor insan. Tam bir “tuz kokmuş” durumu yani! “HİPOKRAT YEMİNİNİN YERİNİ BEYAZ KOD YEMİNİ ALMIŞ!” Hem kendi tecrübelerim hem de başkalarının yaşadıkları sonucunda edindiğim kanaat, Fatsa Devlet Hastanesinde prosedürlere dikkat edilmeden, keyfi ve kötü niyetli bir şekilde Beyaz Kod verildiği şeklindedir. Adeta, Hipokrat yeminin yerini Beyaz Kod yemini almış desem abartmış olmam! Anlatacağım olaylar da bunun ispatı olacaktır. Bu oldukça iddialı bir çıkış olmadı mı? “ANNENİ YATIRMAK İSTİYORSAN ÖZEL HASTANEYE GÖTÜR!” Bir keresinde, annemin durumu oldukça kötü olmasına rağmen doktor hastaneden çıkış verdi. Ben de yatması yönünde görüş belirttim. Bunun üzerine oradaki sekreter, annemi yatırmak istiyorsam özel hastaneye götürmem gerektiğini söyledi. Bunun üzerine kendisinden epikriz (çıkış özeti) raporu talep ettim. Baktım, bana verdiği epikrizdeki bilgilerde yanlışlar vardı. Böyle olunca durumu kendisine söyledim. Bunun üzerine bana tavırlı bir üslupla cevaplar vermeye başladı. Tam o esnada doktor hanım arkadan “Çok uzatırsa ver beyaz kodu” diye bağırdı sekretere. “POLİS YOK MU DİYEREK KENDİLERİNİ HASTANEDEN DIŞARI ATTILAR!” Bundan yaklaşık 2 ay önce, Beyaz Kod konusundayine benzer bir durum yaşanmıştı. Özellikle çocuk ve gençler için biraz ürkütücü olabilen PCR testi esnasında ürken kızı azarlayan ve polemiğe giren sağlık personeli ve eşi kızlara mobing uygulamış; kızlar kendisini “polis yok mu?” diyerek dışarı atabilmişti. Bu olay esnasında Beyaz Kod verilmemişti. Ama benim, olay sonrasında durumu sosyal medyada eleştirmem üzerine bir sonraki gün genç kızlarımız karakola alındı.Yirmili yaşlardaki iki genç kız SAHTE DÜZENLENMİŞ bir BEYAZ KOD mağduru olarak kolluk kuvvetleriyle muhatap olmak zorunda kalmıştır. Tamamen sağlık personelinin çalışma ortamında hayati ve sağlık durumunu KORUMA amacıyla uygulanan BEYAZ KODU Fatsa Devlet Hastanesi Acil Servisi ve Yönetimi KÖTÜ NİYETLİ kullanmaktadır. Zaten bir sorunla ya da eleştiri ile karşılaştıklarında ya Beyaz Kod veriyorlar ya da vatandaşı mahkemeye veriyorlar. Devletimizin onca emek ederek çok iyi bir noktaya getirdiği sağlık sistemi, liyakatsiz yöneticilerin elinde bu hâle geldi maalesef. Tabi ki ben tüm bu olan bitenlerle ilgili CİMER’denİl Sağlık Müdürlüğüne, Ordu valisinden siyasilere kadar her kapıyı çaldım ama herkes sorunların bilincinde olduğu halde herhangi bir duyarlılık göstermedi. Biz medya olarak, sokağın sesini duyurmakla mükellefiz. Fatsa’da kurumlar nezdinde bir hizmet verme sorunu yaşanıyorsa, kurum amirleri ve siyaset kadar medyanın da kendi payına sorumlulukları vardır. Tüm bunları, Cihan Erarslan’ın, annesini kaybeden bir vatandaş olarak duygusallığına bağlamak isteyenler olabilir. Ama yaşadığı sorunlara, bir sağlık profesyoneli olarak çözüm üretme niyetini görememek de gerçekten basiretsizlik olur. Hele hele, şehrimizin hastanesi ile ilgili benzer başka şikâyetler yokmuş, çarşı pazarda sokakta bunlar konuşulmuyormuş gibi davranmak ise tamamen kulağının üzerine yatmak olur. O nedenle, bu problem sadece Cihan Erarslan üzerinden okunamaz. Medyada dahil olmak üzere tüm paydaş kurumlar olarak amacımız, şehrimizin hastanesinde daha nitelikli hizmet verilmesidir. Tüm bu dile getirilenlerin, bu amaca giden yolda kilometre taşlarından biri olması ise en büyük dileğimizdir. Bu dileğimize paralel bir şekilde, bu konuda cevap hakkı doğanlara ya da farklı bir bakış açısı olanlara da gazetemizin sütunları sonuna kadar açık olacaktır. CİHAN ERARSLAN KİMDİR? 2003-2007 yıllarında Fatsa Devlet Hastanesinde farklı birimlerde görev almakla birlikte; asıl olarak Sağlıkta Kalite çalışmalarının koordinasyonunda aktif rol almıştır. Fatsa ve Ünye’de bulunan özel hastanelerde kuruluş aşamasında Kalite ve İnsan Kaynakları çalışmalarında bulunmuştur. Halen ülke çapında birçok hastanenin kuruluş ve personel oryantasyon eğitim süreçlerini planlamakta ve yürütmektedir. Yıllarca Sağlıkta Kalite Danışmanlığı yapan Cihan Erarslan 2014 yılından beri Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde 30’u aşkın hastanenin kalite çalışmalarında hizmet vermekte ve bu alanda sağlık profesyonellerine danışmanlık hizmeti vermeye devam etmektedir. Bu alanda geliştirmiş olduğu Sağlıkta Kalite Otomasyon Programı da halen Türkiye’nin sağlık alanındaki tek programı olma özelliğini korumaktadır.