ORDU’NUN TARİHİNE DİKKAT ÇEKTİ

Araştırmacı Yazar Naim Güney, Ordu tanıtımında turizme dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 19.11.2023 12:56
Haber Güncellenme Tarihi: 19.11.2023 12:56

Ordu’nun geçmişten günümüze kadar tarihi süreci ile yakinen ilgilenen ve yaptığı araştırmaları, bilgileri kamuoyu ile paylaşan Hüseyin Naim Güney, Ordu’nun tanıtımı adına düzenlenen etkinlikler kadar tarihinde topluma farklı organizasyonlarla tanıtılmasının önemine değindi. Tarihi geçmişinin günümüzde olan kalıntılarına dikkat çeken Araştırmacı Yazar Hüseyin Naim Güney, “Ordu'nun tanıtımı adına yapılan teşebbüsleri 12 yıldır tebessümle izliyoruz. Ordu adına bir süredir yapılan faaliyetlerin daha rasyonel ve profesyonel biçimde olması gerekmektedir. Bu girişimlerin amacı Ordu'yu dünyaya anlatarak bölgemize daha fazla turist gelmesini sağlamaktır. Bu iş için öncelikle Ordu'nun antik dönemde kalma Kotyora’dan başlamak gerekir. M.Ö. 400'de Ksenefon tarafından kaleme alınan "Anabasis Onbinlerin Dönüşü", adlı eser Dünya klasikleri arasında en çok okunan kitapların başında olup, aynı zamanda Ordu yöresinden bahseden en eski yazılı belge niteliğini taşımaktadır. Bu gerçek öykünün en ilginç ve unutulmaz bölümü ise Ordu topraklarında 45 gün boyunca yaşanmıştır. Bu büyük dönüş olayını Ksenefon bir anlatı biçiminde yazmış ve Kotyora'yı sayfalarca anlatmıştır. Günümüze doğru gelince; Ordu'nun Kotyora yani Bozukkale mevkiinde Bizanslılar tarafından 11. yüzyılda yapılan küçük bir gözetleme kulesi ve duvarları öylece boynu bükük biçimde duruyor. Ordu'nun dünya çapında bir simgesi olan şu tarihi Kotyora'yı aslına uygun güzelce restore ederek yabancı turistlerin ve tur'ların gelip gezdiği bir turizm destinasyonu içerisine alabilsek kent tarihi açısından harika olacaktır. Düşünsenize; gelen turist turları rehberler eşliğinde önce Ünye’de Kadılar yokuşunda konaklarla geziye başlasalar. Peşinden Fatsa Bolaman kalesi ve çevresini, daha sonra Perşembe Çaka'da Yason Kilisesini ve Hoynat adasını dolaşsalar. Sonra Bozukkale'de Kotyora harabelerini, oradan da Bayadı köyünde Kurul Kalesini ve ardından kazılardan çıkan eserlerin sergilendiği Arkeoloji müzesini ziyaret etseler. Yine Saray mahallesinde Vilayetin olduğu binaya açılacak olan Kent Müzesini gezip kentin kimliğini tanısalar.  En son durak olarak da Taşbaşı'nda hikayeleri olan tarihi binaları, Zaferi Milli Mahallesinde Kent hafıza Merkezini, sağlıklaştırılan Menekşe sokağını gezerek Ordu'nun derin izler taşıyan geçmişini turlayarak öğrenebilseler... Ayrıca Teleferik, Boztepe, Yayla ve Şelale gezileri de işin ballı kaymağını teşekkül ederdi... Bu tür geniş kültür turları şehrimiz adına ne güzel olurdu. Öyle değil mi?” dedi.

Haber Merkezi