TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gıda Enstitüsü Müdürü ve Uluslararası Nutrasötikler ve Fonksiyonel Gıdalar Kongresi ve Fuarı (ISNFF) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar, Türkiye’nin üretim ve ihracatında lider olduğu fındığın kabuk, zürüf ve
Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar, Giresun Ticaret Borsası tarafından yayınlanan ‘Fındık’ adlı dergide yayınladığı makalesinde, fındık ile ilgili yeni gerçeği öne sürdü. Bugüne kadar fındığın kanseri önleyici özelliğinden bahsedilirken, kabuk, zürüf ve yaprağının da kanseri önleyici türevler barındırdığını belirten Doç. Dr. Alaşalvar, bunun ilk tespitlerini 2002 yılında Kanada’da yaptıkları araştırmada ortaya çıkardıklarını kaydetti. 14 YIL ÖNCE ORTAYA ÇIKAN MÜTHİŞ GERÇEK Fındık tanıtım Grubu (FTG) tarafından desteklenen bir proje kapsamında ‘fındık ve fındığın yenmeyen kısımlarında (kabuk, zürüf, yaprak) fotokimyasal bileşiklerinin varlığını’ belirlemek için Kanada’da bir üniversite ile ortak bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Dr. Alaşalvar, “Bu çalışmada fındık ve fındığın yenmeyen kısımlarında yüzlerce fotokimyasal bileşikler tespit etmiştik. Bunlardan en önemlisi kabuk, zürüf ve yaprakta kanser tedavisinde kullanılan Taxol adlı ilacın ana hammaddesini oluşturan Paclitaxel ve diğer taxanes türevleri idi” diye yazdı. ABD’de her bir dakikada bir kişinin kansere bağlı hastalıklardan, her bir dakikada iki kişinin kardiyovasküler hastalıklardan kaybettiği belirten Doç. Dr. Alaşalvar, dünya genelinde kanserin toplam ölümlerde kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada geldiğini ve Türkiye’de de toplam ölüm vakalarında kanserin ikinci sırada geldiğine dikkat çekti. “KANSER İLACI FINDIKTAN ÜRETİLEBİLİR” Böyle bir tablo içerisinde Taxol adlı ilacın Dünya Gıda ve İlaç Birliği (FDA) onaylı 5 ml’lik bir şişesinin ABD’de 160 dolar civarında satıldığını kaydeden Alaşalvar, şu bilgilere yer verdi: “Taxol adlı ilacın aktif hammaddesi Paclitaxel ise ticari olarak Pasifik porsuk (Pacific Yew) ağacının kabuğundan elde edilmektedir. Porsuk ağacının bir gram kabuğunun ham eksraktında 50-70 mikrogram düzeyinde Paclitaxel bulunurken, bu madde 1 gram fındık kabuğu eksraktında 0.08 mikrogram, fındık yaprağı eksraktında 0.05 mikrogram ve fındık zürüfü eksraktında iz miktarda bulunmuştur. Miktar olarak bakıldığında Pasifik porsuk ağacının kabuğu, fındık kabuğu ve yaprağına oranla ortalama 900 kat daha fazla paclitaxel içermektedir. Fındık ağacı Pasifik porsuk ağacına göre daha hızlı büyümesi ve her yıl mevcut olması sebebiyle paclitaxel alternatif kaynak olarak fındık kabuğu ve yaprağından üretilebilir. İlk bakışta fizibil gözükmemesine rağmen doğru planlama ile sanayide katma değeri olmayan bu ürünlerden katma değeri yüksek ürünler geliştirilebilir. Bu sayede hem fındık üreticisi kazanır hem de sağlık sektörüne hizmet edilmiş olur.” TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gıda Enstitüsü Müdürü ve Uluslararası Nutrasötikler ve Fonksiyonel Gıdalar Kongresi ve Fuarı (ISNFF) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar, Türkiye’nin üretim ve ihracatında lider olduğu fındığın kabuk, zürüf ve yaprağının kanser tedavisinde kullanılan ilacın ham maddesi türevleri barındırdığını belirtti. Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar, Giresun Ticaret Borsası tarafından yayınlanan ‘Fındık’ adlı dergide yayınladığı makalesinde, fındık ile ilgili yeni gerçeği öne sürdü. Bugüne kadar fındığın kanseri önleyici özelliğinden bahsedilirken, kabuk, zürüf ve yaprağının da kanseri önleyici türevler barındırdığını belirten Doç. Dr. Alaşalvar, bunun ilk tespitlerini 2002 yılında Kanada’da yaptıkları araştırmada ortaya çıkardıklarını kaydetti. 14 YIL ÖNCE ORTAYA ÇIKAN MÜTHİŞ GERÇEK Fındık tanıtım Grubu (FTG) tarafından desteklenen bir proje kapsamında ‘fındık ve fındığın yenmeyen kısımlarında (kabuk, zürüf, yaprak) fotokimyasal bileşiklerinin varlığını’ belirlemek için Kanada’da bir üniversite ile ortak bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Dr. Alaşalvar, “Bu çalışmada fındık ve fındığın yenmeyen kısımlarında yüzlerce fotokimyasal bileşikler tespit etmiştik. Bunlardan en önemlisi kabuk, zürüf ve yaprakta kanser tedavisinde kullanılan Taxol adlı ilacın ana hammaddesini oluşturan Paclitaxel ve diğer taxanes türevleri idi” diye yazdı. ABD’de her bir dakikada bir kişinin kansere bağlı hastalıklardan, her bir dakikada iki kişinin kardiyovasküler hastalıklardan kaybettiği belirten Doç. Dr. Alaşalvar, dünya genelinde kanserin toplam ölümlerde kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada geldiğini ve Türkiye’de de toplam ölüm vakalarında kanserin ikinci sırada geldiğine dikkat çekti. “KANSER İLACI FINDIKTAN ÜRETİLEBİLİR” Böyle bir tablo içerisinde Taxol adlı ilacın Dünya Gıda ve İlaç Birliği (FDA) onaylı 5 ml’lik bir şişesinin ABD’de 160 dolar civarında satıldığını kaydeden Alaşalvar, şu bilgilere yer verdi: “Taxol adlı ilacın aktif hammaddesi Paclitaxel ise ticari olarak Pasifik porsuk (Pacific Yew) ağacının kabuğundan elde edilmektedir. Porsuk ağacının bir gram kabuğunun ham eksraktında 50-70 mikrogram düzeyinde Paclitaxel bulunurken, bu madde 1 gram fındık kabuğu eksraktında 0.08 mikrogram, fındık yaprağı eksraktında 0.05 mikrogram ve fındık zürüfü eksraktında iz miktarda bulunmuştur. Miktar olarak bakıldığında Pasifik porsuk ağacının kabuğu, fındık kabuğu ve yaprağına oranla ortalama 900 kat daha fazla paclitaxel içermektedir. Fındık ağacı Pasifik porsuk ağacına göre daha hızlı büyümesi ve her yıl mevcut olması sebebiyle paclitaxel alternatif kaynak olarak fındık kabuğu ve yaprağından üretilebilir. İlk bakışta fizibil gözükmemesine rağmen doğru planlama ile sanayide katma değeri olmayan bu ürünlerden katma değeri yüksek ürünler geliştirilebilir. Bu sayede hem fındık üreticisi kazanır hem de sağlık sektörüne hizmet edilmiş olur.”