Tehlike Haberleri - Son Dakika Tehlike Haber Güncel Gelişmeler

TEHLİKELİ OLABİLİR

Karadeniz bölgesinde hafta sonu yaşanan rüzgarlı hava şartlarıyla birlikte, bahçe ve açık alanlarda ateş yakmanın risklerini hatırlatmak istiyoruz. Bu tür hava koşullarında, açık ateşler kontrol edilemez hale gelebilir ve çevresel tehlikelere yol açabilir. Rüzgar, ateşin hızla yayılmasına ve kontrol altına alınamayacak boyutlara ulaşmasına neden olabilir. Bu durum, çevredeki bitki örtüsüne, binalara ve hatta canlılara zarar verebilir. Ayrıca, rüzgarla birlikte kıvılcımların taşınmasıyla yangın riski artar. Bu nedenle, rüzgarlı havalarda şu güvenlik önlemlerine dikkat etmek önemlidir: - Bahçe ateşi, mangal veya herhangi bir açık ateş yakmaktan kaçının. - Eğer yanınızda bir ateş varsa, sürekli gözetim altında tutun ve etrafınızdaki malzemelerden uzak tutun. - Rüzgarın yönünü ve hızını sürekli takip edin. - Gerekli acil durum ekipmanlarını (su, yangın söndürücü vb.) yanınızda bulundurun. Herkesin güvenliği ve çevrenin korunması adına bu konuda dikkatli olmak önemlidir. Lütfen bu uyarıları göz önünde bulundurun ve güvenlik önlemlerine dikkat ederek hareket edin. Haber Merkezi

FINDIĞIN DÜŞMANI YAKAYI ELE VERDİ

Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy çıplak gözle görülemeyen kozalak akarının fotoğrafını paylaştı. Karadeniz Bölgesi'nde fındık bahçelerinde yaygın olarak bulunan ve gözle görülemeyecek kadar küçük olan kozalak akarlarının bütün fındık çeşitleri üzerinden beslenerek uç kurusuna hastalığına yol açıyor. Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy çıplak gözle görülemeyen kozalak akarının fotoğrafını ilk defa net olarak paylaştı. Şensoy konuyla ilgili yaptığı paylaşımda; “Fındık kozalak akarının zararını biliyorsunuz ama kendisini hiç görmediniz. Zatende çıplak gözle göremezsiniz. Sizin için gittik resmi büyüttük. Buyrun işte bahçelerinizde yoğun uç kurusu yapan zararlı.” ifadelerini kullandı. Haber: Müjdat Hülür

TEHLİKEYE İNAT CANLARINI HİÇE SAYIYORLAR

Fatsa Meslek Yüksekokulunda okuyan çoğu öğrenci ve bazı vatandaşlar Demas Kavşağında üst geçit olmasına rağmen yoldan karşıdan karşıya geçiyorlar. Geçtiğimiz günlerde bir öğrenciye araba çarpması ve bu alanda oluşan kazalar bile vatandaşları korkutmazken,sürücüler bu alan için kesin bir önlem alınması gerektiğini vurguluyorlar. Kavşağa girmek isteyen ya da yolda ilerleyen araçlar karşıdan karşıya geçmeye çalışan vatandaşlar nedeniyle ya ani manevra yapıyor ya da hızlarını düşüremeden kaza yapıyorlar. Araçlar için dahi büyük tehlike olan bu kavşak için düzenleme yapılması ön görülürken, öğrencilerin üst geçidi kullanmama konusunda ısrarcı oluşu ise tepki topluyor. Haber Merkezi

ORDU’YA 6,6 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM UYARISI!

Bektaş: “Rize, Trabzon, Ordu, Samsun, Sinop 6.6 büyüklüğündeki bir depreme hazır olacak. Devletin verdiği resmi belgelere itibar etmemiz lazım. Bilim insanlarının söylemleri kafa karıştırıyor. Halkın da kafasını karıştırıyor.” dedi. Deprem riskine karşı güvenli iller arasında gösterilen Ordu bu defa 6,6 büyüklüğünde oluşabilecek depreme karşı uyarıldı. Depremle alakalı bilgi kirliliği yaşandığını belirten Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Bektaş, "Trabzon, bazı bilim insanlarına göre 5 büyüklüğünde depremden fazla deprem yaşayamaz düşüncesi doğru değil. 2012'de Karadeniz'den uzanan Trabzon fayı üzerinde 5'ten büyük deprem biz yaşadık zaten. Yine Karadeniz fayı, 1968'de Sinop'ta 6.6 büyüklüğünde bir depremi zaten oluşturdu. Dolayısıyla devlet de bize ne diyor? '6.6 büyüklüğünde bir depreme hazır olun'. Kim hazır olacak? Rize, Trabzon, Ordu, Samsun, Sinop herkes, 6.6 büyüklüğündeki bir depreme hazır olacak. Devletin verdiği resmi belgelere itibar etmemiz lazım. Bilim insanlarının söylemleri kafa karıştırıyor. Halkın da kafasını karıştırıyor. Ama devlet bunu bildiği için bir bilim konseyi oluşturuyor. O bilim konseyi bir deprem tehlikesi haritası hazırlıyor. Onu da devlet resmi gazetede onaylıyor ve yayınlıyor. Türkiye'de herkes bu resmi haritaya uymak zorunda" ifadelerini kullandı. Haber: Müjdat Hülür

KAHVERENGİ KOKARCA UYARISI

İlçe Tarım Müdürlüğü'nden şu uyarı yapıldı: "Fındık hasadı devam ederken, sebze yetiştiriciliği yapılan arazilerimiz başta olmak üzere fındık bahçelerimizde istilacı bir tür olan kahverengi kokarca zararlısı yoğun şekilde görülmektedir. Ülkemize 6 yıl önce giriş yapan zararlı, fındıkta boş, şekilsiz ve lekeli meyve oluşturmakta, diğer meyve ve sebzelerde de emgi yapmak suretiyle ciddi zararlar oluşturmaktadır. Bitkilerde oluşturduğu bu zarar yanında insan sağlığı açısından tehlikeli bir zarar oluşturmamakla birlikte, salgıladığı sıvılar toksik olup, insan derisi ve gözlerde tahrişe neden olabilmektedır. BÖCEK HAKKINDA Bilimsel ismi "Halyomorpha halys" Türkçe ismi "Kahverengi Kokarca" olan zararlı, ilk defa 2016 yılında Gürcistan'da tespit edilmesinin ardından 2017 yılında Artvin'de görülmüş ve yıllar itibari ile Karadeniz Bölgesi'nde yayılmaya devam etmiştir. Turunçgil, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan başta olmak üzere 300'e yakın üründe zarar yapan polifag bir zararlıdır. Kahverengi Kokarca, kışı ergin halde çoğunlukla ev, ahır, depo gibi kapalı mekanların korunaklı kısımlarında geçirirler. Kışlayan erginler ortalama sıcaklık 17 C° ye ulaştığında kışladığı yerlerden çıkarak 2-3 hafta beslenip yumurta koymaya başlar. Kahverengi kokarca, insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmamakla beraber yaz mevsimi sonunda kışlamak için özellikle ev, depo gibi korunaklı alanları tercih ettiği için fiziki rahatsızlık oluşturmaktadır. MÜCADELESİ NASIL YAPILIR İlkbaharda kışlaklardan çıkmadan önce yapılacak olan mekanik mücadele (kışlaklarda erginlerin toplanması ve imhası) yıl içerisinde oluşacak popülasyon artışını engelleyecektir. Bu kapsamda zararlı kış dönemini Nisan ayının sonuna kadar kışlaklarda geçirdiğinden, kışlamış erginlerin kışlaklardan dağılmadan kitle halinde imhası için mesken olan yerlerde halk sağlığı alanlarında kullanılan ilaçlar ile ilaçlanması, Mayıs ayından sonra hareketli olduğu dönemlerde ise ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile tarımsal alanlarda ilaçlı mücadele yapılması gerekmektedir. Haber Zafer Akbaş

KARADENİZ'DE BALIKÇILIK TEHLİKEDE

Son 53 yılın zirvene ulaşan deniz suyu yüzey sıcaklıklarındaki artış, deniz canlılarının da yaşamını tehdit ediyor... Fatsa ve çevresinde nüfusun önemli bir kısmı balıkçılıkla geçimini sağlıyor. Bilim adamlarından gelen açıklamalar ise olumsuz... Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi'nden bilim insanlarının Karadeniz'de yaptığı araştırmalarda deniz suyu yüzey sıcaklıklarında son 53 yılın en yüksek sıcaklık değeri ölçümlendi. Karadeniz kıyılarındaki deniz suyu yüzey sıcaklığındaki artışın, endişelenecek düzeyde olduğunu aktaran RTEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Ağırbaş, balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkileyeceğini belirterek, "Doğu Karadeniz kıyılarında 25 ile 27 santigrat derece arasında sıcaklığın seyrettiğini, yer yer 29 santigrat dereceye kadar çıktığını görmekteyiz. Bu, sucul ekosistemler için endişe verebilecek bir durum" diye konuştu. Karadeniz kıyılarındaki deniz suyu yüzey sıcaklığındaki artışın, deniz ekosistemindeki canlıların yaşamsal faktörlerini etkilediğini belirten uzmanlar, balıkların göç etme alışkanlıklarını değişeceğini söyleyerek balıkçılık faaliyetlerinin olumsuz etkiyeceğini ön görüyor. Haber Zafer Akbaş

#Tehlike