Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan’a, Yeni Haber, Güneş, Mir Kuzey ve Fatsa Gazetesinin sahipleri olarak hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk.Fatsa’nın yükseköğretim konusunda yeterli düzeyde pay alamadığını ifade ettik.
Bu ziyaret sonrası kaleme alınan haberi de dört gazete birden manşetten yayınladık.
ODÜ’ye yapılması planlanan Veterinerlik Fakültesi’nin ve de ilaveten bir hukuk fakültesinin Fatsa’ya kazandırılmasının doğru bir karar olacağını vurguladık.
Üniversite Merkez Yerleşkesinin ilin en uç noktasında yer alması sebebiyle Altınordu ilçesinin dışında Ordu’nu üç ana arterinden bir olan Fatsa’da yeterince hissedilemediğini hatırlattık.
Fatsa Kamuoyunun yeni fakülte beklentilerini ilettik iletmesine de karşılık buldu mu, muamma!
Başka ilçelerin yer tahsisi ve yapılacak fakültelerin inşaat ve sair ihtiyaçlarının karşılanacağına dair dosya etrafında dolandık durduk.
Sanki Altınordu’da bulunan merkez yerleşkesindeki tüm eğitim kurumlarının masrafını Altınordulu karşılamış, bize teklif edilmiş de biz oralı olmamışız gibi bir hava esti ziyarette.
Geçmişte 19 Mayıs Üniversitesine alan tahsil edilmesine karşın, yıllarca tek bir çivi dahi çakılmadığını, üstüne üstlükte milyon dolarlık cihaz taleplerinde bulunulduğunu, adeta işin yokuşa sürüldüğünü hatırlattık ve en nihayetinde Deniz Bilimleri Fakültesinin açıldığını söyledik.
Bir hatırlatmayı da nüfus dağılımı üzerinden yaptık.
Dedik ki Ordu nüfusunun nerdeyse 5’te 3’lük nüfusu Fatsa hinterlandında yaşıyor.
Perşembe, Gürgentepe, Gölköy, Aybastı, Kumru, Korgan, Çamaş, Çatalpınar ve Ünye’nin bir kesiminden de nüfusun gündelik yaşantı, ticaret ve eğitim için Fatsa’yı tercih ettiğinin altını çizdik.
Ordu Üniversitesinin gayesi ilin eğitim kalitesini ve gelişmişlik düzeyin yükseltmek gibi bir gayesi varsa, Turnasuyu ile Kumbaşı kıskacından kurtulmalı ve ilin tamamını kapsamalı dedik.
Hakkaniyetle davranacaklarının sözünü verdi Sayın Rektörümüz.
Lakin ille de yer tahsisi ve bina yapımını konusunda Fatsa’nın daha talepkâr davranmasını söyledi.
Deniz Bilimleri Fakültesinin bina açısından ihmal edildiğini, Yüksek Okul bahçesindeki geminin denizde yüzdürülebilir hale getirilmesi gerektiği ifade etti.
Peki yayınladığımız haberden sonra Fatsa’dan ses geldi mi?
Hayır!
Sivil Toplum Kuruluşları, Siyasi Parti Temsilcileri v.s.
Fatsa’da Fatsa için söz söyleme hakkını kendinde gören kurum ve kuruluşlardan tık çıkmadı.
Bir nevi kendi kendimize gelin güvey olduk desem, her halde abartmış olmam.
Talep etiğimiz fakültenin gerekli veya gereksiz olduğu ya da Fatsa’nın fakülteye ihtiyacı olup olmadığı hususunda yapılan birkaç yorumu saymazsak tabi.
Eski çöplük alanı ile Dolunay Mahallesinde tahsisli alanı göz önüne getirdiğimizde aslında Fatsa’yı idare edenler yarına dair hesaplamaları yapmışlar diyebilirim.
Lakin yağın, tuzun, unun, ateşin ve dahi kepçe ile tencerenin orta yerde durmasına karşın helva yapılmamasıdır bizi dillendiren.
Bir ayağımızdaki top ile kale alanına orta yaptık.
Üniversite yönetimi ister taca atar, isterse de doksandan gol atar.
Gol olursa mesele kalmaz.
Galibiyet ve başarıdan herkes payına düşeni alır.
Yok eğer top taca atılırsa; önce golcü sonra da golcüyü transfer eden veriri hesabı.
Biz göle mayayı çaldık.
İster yoğurt olsun isterse süt kesiği.
Her ne olursa olsun, tabağımıza ondan koyulacak.