SON DAKİKA
Hava Durumu

ORDU BAROSUNDA DEMOKRASİ TARTIŞMASI: SEÇİM GELENEKLERİ, DEMOKRASİYE AYKIRI YÖNTEMLER!

Yazının Giriş Tarihi: 17.10.2024 18:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.10.2024 19:35

Ordu Barosu seçim sürecine girerken, mevcut baro başkanının seçimlere yönelik stratejisi ve gelenek adı altında yürüttüğü yaklaşım kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. Baro başkanının, önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de kendisi aday olmayarak başka bir ismi desteklemesi, hukukçular arasında tepkiyle karşılandı. Bu durum, demokratik kuralların ihlal edildiği ve seçme-seçilme hakkının değersizleştirildiği eleştirilerini gündeme taşıdı.

SEÇİMLERE MÜDAHALE: "GELENEK Mİ, DEMOKRASİYE ENGEL Mİ?"

Mevcut başkanın, geçmiş seçimlerde kendi yerine başka adayları desteklemesi ve her seferinde bu adayların başkan seçilmesi, baro içinde demokratik mekanizmaların işleyişine dair ciddi soru işaretleri oluşturdu. Baroya kayıtlı avukatlar, bu tür yönlendirmelerin seçim özgürlüğünü kısıtladığını ve hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmadığını ifade ediyor.

ADAYDAN "GELENEKLERİMİZ SÜRECEK" MESAJI

Baro başkanının adaylarla birlikte fotoğraf çektirerek bunu haber yaptırması ve özellikle Birsen Uçar’ın, "Ordu Barosu geleneklerine yakışır bir şekilde, geleneklerimizin süreceğine tam inançla" şeklindeki açıklaması, seçimin meşruiyetine dair tartışmaları daha da alevlendirdi. Avukatlar, bu açıklamanın mevcut başkanın desteğiyle Birsen Uçar’ın başkan adayı olduğu algısını pekiştirdiğini ve adaylık sürecinde demokratik yarıştan çok bir görevlendirme havası yaratıldığını belirtiyor.

"ORDU BAROSU KRALİYET TAHTI DEĞİLDİR"

Ordu Barosu'nun seçim sürecine dair bu yaklaşım, ağır eleştirilerle karşı karşıya. Demokratik seçimlerin yerini bir “devretme” sisteminin aldığı düşüncesi, baroya kayıtlı avukatlar arasında büyük rahatsızlık yaratıyor. Eleştirilerde, Ordu Barosu’nun bir kraliyet tahtı olmadığı, seçim süreçlerinde her avukatın eşit haklara sahip olması gerektiği vurgulanıyor. Oy kullanan avukatların tercihlerini anlamsızlaştıran bu zihniyetin, hukuk devleti ve demokrasi ilkelerine aykırı olduğu savunuluyor.

"DEMOKRASİ OLMAZSA, İNANÇ DA OLMAZ"

Demokrasiye inancın olmadığı yerde, hukuk devletinin ve adaletin sağlanamayacağına işaret eden avukatlar, bu tarz uygulamaların demokrasiyi zayıflattığını ve Ordu Barosu’nun temsiliyetini olumsuz etkilediğini dile getiriyor. Seçimlerin bir formaliteden ibaret hale getirilmesinin, hem seçme-seçilme hakkını hem de hukuk camiasının güvenilirliğini zedelediği ifade ediliyor.

"BU ZİHNİYET KABUL EDİLEMEZ!"

Baronun, belirli isimlerin yönlendirmesiyle değil, özgür irade ve demokratik yarışın hakim olduğu bir sistemle yönetilmesi gerektiği görüşü ağırlık kazanıyor. Seçimlerin adaletli ve şeffaf şekilde yürütülmesi gerektiğine inanan hukukçular, "Hukukun teminatı olan bir kurumda bile demokrasi işletilmiyorsa, bu anlayış asla kabul edilemez" diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.

Baroya kayıtlı avukatlar, demokrasinin yalnızca bir kavram değil, baro gibi köklü bir kurumda uygulanması gereken temel bir değer olduğunu hatırlatarak, bu seçim sürecinde adaletin sağlanmasını talep ediyorlar. "Seçim, her avukatın hakkıdır; baromuzda tek bir zihniyetin dayatmalarına yer yoktur!" ifadeleriyle, demokratik değerleri savunmaya devam edeceklerini vurguluyorlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.