SON DAKİKA
Hava Durumu

FENERBAHÇE’NİN “ATATÜRKÜ”

Yazının Giriş Tarihi: 31.10.2023 17:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.10.2023 17:19

Hiç birimiz büyük dedemizin fotoğrafını onu çok seviyoruz diye evimizin her tarafına asmayız. Hele de ayakyoluna hiç…

Evimizin en değerli odasının en güzel duvarına büyücek ve değerli çerçeve ile çerçeveletip asarız. Büyükbabamıza verdiğimiz değeri bu şekilde ifade etmiş olur gururla seyreder, arada bir yâd ederiz. Varsa nasihati günlük hayatımızda hatırlarız.

Yıllar önce,

Ünye’de önceleri dolgu alanı olan Niksar Caddesi karşısındaki alan hatırı sayılır hale gelince belediye duvarla çevirdi ve “Atatürk Parkı” tabelasını astı.

Astı asmasına ama rasgele diktiği fidanlardan başka, parkı düzenleme yönünde hiçbir girişimde bulunmadı. Ağaçlar büyüdü alan ayyaşın, berduşun özellikle geceleri mesire yeri haline geldi.

Basit bir duvarla çevrilmiş, duvarına “Atatürk Pakı”  tabelası asılmış mezbelelik bir yer. Özeti bu…

90’lı yılların sonlarında Mimarlar Odası Ünye Temsilcisi iken Atatürk Düşünce Derneği’nden bir mektup aldım. Mektupta özetle Atatürk Parkı’nın düzenlenmesi için yardım talep ediyordu. Cevabi olarak yetki ve imkânlarımız ölçüsünde her türlü yardıma hazır olduğumuzu beyan eden mektup gönderdim.

Mektuptan bir ay kadar sonra zamanın dernek başkanı beni derneğe davet etti.

Gittiğimde hem cevabi yazıdan olayı ve mektup yazdıkları otuz üç kuruluştan cevap veren iki kuruluştan biri olduğumuz için de ziyadesi ile minnettar olduklarını ifade ettiler.

O iş orada kaldı.

Mezbelelik devam etti. Ta ki AK Parti iktidara gelinceye kadar. Zamanın belediye başkanı işe el attı, bugünkü haline getirdi. İyi de etti.

Hem bu alan mezbelelikten kurtuldu ve hem de zevahiri kurtardı, konulan isme yakışır hale getirdi.

Anlamı büyük derneğin son derece kolay ve sürdürülebilir bir konuyu halledememesi ayrıca bir muamma.

Bu yazının konusu olmadığı için bir cümle ile geçiyoruz.

Bundan birkaç ay evvel Fenerbahçe spor kulübü başkanı Ali Koç Fenerbahçe Stadı adının Fenerbahçe Atatürk Stadyumu olarak değiştirilmesi için kongresini topladı ve oy birliği ile teklifi onaylattı.

Bütün Fenerbahçe camiası günlerce bu kararı kutladılar, düğün bayram ettiler.

Bu bana Atatürk’e saygıdan çok siyasi bir manevra gibi geldi ama ben işin orasında da değilim.

Yukarıda da örneklediğim gibi bazı davranışların ve uygulamaların içeriğinin yanında yöntemleri de önemlidir.

Sözün özü, öyle uygulamalar yaparsınız ki; bazen itibar kazandırayım derken tam tersi olur itibar kaybettirir.

Cumhuriyetin kurucu liderinin fikir ve düşüncelerini burada uzun uzadıya anlatacak değilim. En önemli özelliğinin milliyetçi olmasıdır dersem hata etmiş olmam. Zaten anayasamızın değiştiremez ilk dört maddesinin içinde “Atatürk Milliyetçiliği” yazılmıştır.

Ayrıca,

“Ne mutlu Türküm diyene” veciz sözü de onundur.

Bu sözlerin açılımı “her ne yaparsanız yapınız Türk Yurdu ve Milleti için yapınız ve milletinizle gurur duyunuzdur.”

Şimdi Fenerbahçe Futbol Takımına bakalım.

Profesyonel takımının ilk on birini saydığımızda en az sekizinin yabancı olduğunu görürüz.

Şunu diyebilirsiniz,

Ben uluslararası müsabakalarda kendi futbolcularımı yetiştirinceye kadar bu gereklidir. Görüyoruz ki bir programın öngörüsünden ziyade usul haline gelmiş.

Aslında bir spor kulübünün rehber aldıkları her kim olursa olsun siyasi bir kimliğin rehber alınması kadar yanlış bir şey olamaz. Taraftarlarının içerinde seveni de vardır sevmeyeni de… Atatürk’ün siyası kimlikten öte, başka anlamlar ifade ettiğini daha açık bir ifade ile siyaset üstü bir kimliğe sahip olduğunu söyleyebilirsiniz. Doğrudur da…

O zaman değer verdiğiniz, örnek aldığınız ve tüm ülkenin kurucu lideri olan Atatürk’ün adına layık hareket etmek zorundasınız.

Mademki;

Örnek alıp rehber kılıyorsunuz, kulübünüzün spor politikalarını onun ana fikirleri doğrultusunda yönetmeniz gerekir.

Ne yapmanız gerekir? Mesela…

Futbol takımınızı Türk gençleri ile kurmalısınız. Başarı kulübünüzün yanı sıra Türk Gençliğinizin başarısı olmalı.

Yine mesela,

Amacınız sadece ülkede şampiyonluklar yaşamak yerine-ki konumunuz gereği küçük bir hedef olmalı- hedefiniz dünyada sayılı kulüpler arasına sokmak olmalı. Bunun için dışarıdan bedelini ödediklerinizle değil; ülkenizde önderi olduğunuz spor alanında kazandırdığınız sporcularla sağlamalısınız.

Bu yolda kazandığınız başarılardan sonra “Atamızın gösterdiği yolda ilerleyerek bunları başardık ve başaracağız” diyebilesiniz.

Yoksa Atatürk’e haksızlık yapmış olursunuz. Bu da hepimizi üzer, üzüyor da…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.